Son dakika gelişmesi olarak, ABD ordusunun Yemen'in başkenti Sana'ya gerçekleştirdiği hava saldırısında en az 12 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırı, bölgede yıllardır süren iç savaşın ve uluslararası müdahalenin yeni bir aşamasını temsil ediyor. Yemen, son yıllarda insani kriz ve çatışmalarla anılırken, ABD'nin bu tür askeri operasyonları durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Peki, bu saldırının ardındaki nedenler neler? Yemen'deki iç savaşta ABD'nin rolü ve uluslararası toplumun tutumu üzerine detaylar yazımızın devamında.
Yemen, iç savaşın patlak verdiği 2015 yılından bu yana, önemli bir askeri strateji merkezi haline gelmiştir. ABD, bölgedeki terörist gruplarla mücadele etmenin yanı sıra, Suudi Arabistan ile olan stratejik ortaklığını güçlendirmek ve İran’ın etkisini sınırlamak amacıyla Yemen'de askeri varlığını sürdürmektedir. Sana'ya yönelik son hava saldırısıyla birlikte, ABD'nin hedefleri ve operasyonlarının yasal çerçevesi yeniden tartışma konusu haline geliyor.
ABD hükümeti, Yemen'deki terör unsurlarının etkisini kırmak adına gerçekleştirdiği askeri operasyonların meşruiyetini her zaman savunmuş olsa da, bunun yanında sivil kayıplar ve insani durum üzerinde büyük bir etki yarattığı göz ardı edilmiyor. İnsan hakları örgütleri, gerçekleştirilen saldırılardaki sivil ölümleri artırıcı etkiden dolayı ABD yönetimini eleştirmekte ve bu tür operasyonların durdurulması gerektiğini vurgulamaktadır.
ABD'nin Sana'da düzenlediği bu hava saldırısına, uluslararası toplumdan gelen tepkiler ise büyük bir merakla takip edilmektedir. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, Yemen’deki durumu yakından izliyor. Saldırının ardından Birleşmiş Milletler, ABD'nin hava saldırılarını derhal durdurması ve insani krizin sona erdirilmesi için diyalog kurmaya davet etti. Uluslararası insan hakları örgütleri ve aktivist gruplar, Yemen'deki sivil kayıpların önlenmesi için daha etkili adımlar atılması gerektiğini ifade ediyor.
Gelecek dönem için birçok analist, bu tür askeri müdahalelerin Yemen'deki çatışmayı daha da derinleştireceğine ve bölgedeki insani krizin daha da kötüleşeceğine dikkat çekiyor. Yemen savaşının son bulması için kalıcı barış anlaşmalarının sağlanması ve sivil halkın hayatının güvence altına alınması şart. Aksi takdirde, yapılan her askeri operasyon yeni bir kan dökülmesine ve bölgedeki istikrarsızlığın sürmesine neden olabilir.
Sonuç olarak, ABD’nin Sana’daki hava saldırısı, Yemen'deki durumun karmaşıklığını ve küresel düzeydeki askeri müdahalelerin sonuçlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Savaşın acımasız yüzü bir kez daha seyirci kalmamız gereken bir denklem sunuyor. Askeri müdahalelerin nasıl sonuçlandığının yanı sıra, insanlık için daha sürdürülebilir bir çözüm yolu arayışının kaçınılmaz olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Yemen ve benzeri kriz bölgeleri için uluslararası toplumun üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi şart. Hem insani açıdan hem de hukuki perspektiften bu tür operasyonların sorgulanması, gelecek nesiller için daha barışçıl bir dünya arayışının temel taşını oluşturacak.