Adana'da gerçekleşen ve toplumda büyük bir infial yaratan bir olay, bir annenin çocuklarına yönelik şiddet içeren tutumunu gözler önüne serdi. Olayın detayları, sadece yerel değil, ulusal medyada da geniş bir yer buldu. Psikolojik sorunları olduğu belirtilen 39 yaşındaki anne, 8 ve 10 yaşındaki iki çocuğuna bıçakla tehdit ederek, zorla evde tutmaya çalışmasıyla gündeme geldi. Bu durum, çocukların hayatını tehdit ederken, aynı zamanda akıl sağlığı sorunlarına sahip aile bireylerinin yaşadığı zorlukları da gün yüzüne çıkardı. Mahkeme, yaptığı değerlendirmeler sonucunda sanığın akıl sağlığını dikkate alarak kararını verdi.
Olay, yerel saatle akşam saatlerinde meydana geldi. İki çocuğuyla birlikte evde kalan anne, kendisiyle evli olmayan kişilerin evden ayrılmasını istemek amacıyla çocuklarının boğazına bir bıçak dayadı. Ebeveynlerin yaşadığı ikilem, özellikle bu çocuklar için son derece yıpratıcı bir deneyim oldu. Komşuların durumu haber vermesi sonucunda, olay yerine hemen polis ve sağlık ekipleri intikal etti. Çocuklar kurtarıldı ve anne gözaltına alındı. Göz altına alınan anne hakkında açılan davada, yapılan adli raporlar ve psikolojik değerlendirmeler mahkemenin elde ettiği bulgular arasında yer aldı.
Mahkeme, çocuğuna fiziksel şiddet uygulayan annenin, aynı zamanda ruhsal bunalım geçirdiğine dair yapılan değerlendirmelerin yanı sıra, olayın cereyan ettiği esnadaki psikolojik durumunu da inceledi. Bu durum, mahkeme heyeti tarafından hafifletici bir sebep olarak kabul edildi. Yargılama sürecinde, anneye daha iyi bir rehabilitasyon sürecine girmesi yönünde önerilerde bulunuldu.
Olayın ardından Adana halkı ve sosyal medya kullanıcıları, yaşanan bu trajik duruma karşı büyük bir tepki gösterdi. Çocukların maruz kaldığı tehdit, birçok sivil toplum kuruluşunu harekete geçirdi. Kadın hakları savunucuları, bu tür olayların önlenmesi için daha katı yasaların gerekliliğine dikkat çekti. Ayrıca, ilgili bakanlıkların aile içi şiddeti önlemek amacıyla daha etkili politikalar geliştirmesi gerektiğini ifade ettiler.
Uzmanlar, çocukların psikolojik sağlığının korunması için özel destek programlarına ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Bu tür psikolojik şiddetin etkileri, çocuklar üzerinde uzun vadede ağır sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, okullarda, ailelere yönelik bilgilendirme seferberliği başlatılması gerektiği ifade ediliyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için toplumsal bilinçlenmenin artırılması ve eğitim programlarının yaygınlaştırılması gerektiği konusunda görüş birliği sağlanmış durumda.
Adana mahkemesi, verdiği karar ile birlikte, aynı zamanda tüm Türkiye’ye de önemli bir mesaj verdi. Aile içindeki şiddetin kabul edilemeyeceği ve gerekli önlemlerin alınarak, toplumda daha sağlıklı bireylerin yetişmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği vurgulandı. Olayın takipçisi olmaya devam edecek olan kamuoyu, benzer olayların yaşanmaması adına verilen hukuki kararların ne ölçüde etkili olacağını da merakla bekliyor. Böylece, Adana’daki bu trajik olayın toplumda yarattığı yankılar ve getirilen mahkeme kararı, gelecekte benzer durumların önlenmesinde birer ceza politikası olarak örnek teşkil edebilir.