Son yıllarda, finansal piyasalarda gözlenen dalgalanmalar, yatırımcıları ve analistleri endişelendirirken, kredi türev ürünleri üzerinden yapılan işlemlerde kayda değer değişiklikler yaşandı. Bu değişikliklerin en dikkat çekeni, kredi temerrüt swapları (CDS'ler) olarak bilinen risk göstergelerinin son beş yılın en düşük seviyelerine ulaşması oldu. CDS'ler, bir borçlu yerin temerrüt riskini ölçen finansal ürünlerdir ve bu ürünlerin düşük seviyelerde olması, piyasa katılımcıları arasında önemli yorumlara yol açmaktadır.
CDS, bir borçlunun, genellikle bir şirketin veya devletin, borcunu ödememesi durumunda, alıcıya belirli bir tazminat ödemeyi taahhüt eden bir sözleşmedir. Bu sözleşmeler, borçlunun iflas riskiyle ilgili endişeleri azaltmak amacıyla tasarlanmıştır. CDS'lerin değerinin düşmesi, piyasanın genel durumu hakkında önemli ipuçları verir. Yatırımcılar, düşük CDS fiyatlarının, piyasanın istikrara kavuştuğuna ve temerrüt riskinin azaldığına dair bir sinyal olarak değerlendirebilirler. Bu durumda, düşük CDS fiyatlarının arkasında yatan sebeplerin analiz edilmesi, hem yatırımcılar hem de finansal analistler açısından büyük önem taşımaktadır.
Peki, son beş yıl içerisinde CDS'lerin neden bu kadar düştüğünü anlamak için ne tür faktörlere bakmamız gerekiyor? Birincisi, ekonomik toparlanma süreci önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle COVID-19 pandeması sonrası birçok ülke, ekonomilerini canlandırmak adına çeşitli tedbirler almakta ve bu durum piyasalara güven aşılamaktadır. Faiz oranlarının düşük seyretmesi, yatırımcıların daha riskli varlıklara yönelmesine neden olurken, bu durum CDS fiyatlarının düşmesine katkı sağlamıştır.
Ayrıca, finansal istikrarın artması, bankaların yükümlülüklerinin azalmasına ve böylece CDS'lere olan talebin düşmesine yol açmaktadır. Küresel düzeyde gerçekleştirilen para politikaları, likidite sağlamada etkili olurken, firmaların finansal sağlıklarının iyileşmesi sayesinde CDS fiyatlarının düşmesine olanak tanımıştır. Bu dönemde, temerrüt oranlarının azalması ve ödenmeyen borçların düşmesi, CDS piyasasında yaşanan bu durumu pekiştirmektedir.
Bunların yanı sıra, jeopolitik risklerin azalması da CDS fiyatlarını etkileyen önemli bir faktördür. Önceki yıllarda yaşanan ticaret savaşları, politik belirsizlikler ve diğer makroekonomik faktörler, CDS fiyatlarının artışına neden olurken, günümüzde taraflar arasındaki ilişkilerin düzelmesi, piyasada olumlu bir hava yaratmıştır. Bu durum, CDS'lerin daha da düşmesine yol açan etmenler arasında yer almaktadır.
Bir diğer önemli durum ise pazar konsolidasyonlarıdır. Büyük finansal kurumlar, daha küçük firmaları satın alarak, piyasa üzerindeki baskısını artırmakta ve böylece risk dağılımını sağlamaktadır. Bu tür birleşmeler, kredi risklerinin daha kontrollü hale gelmesine yardımcı olmakta ve CDS'lerin değer kaybını hızlandırmaktadır. Özellikle büyük finans kuruluşlarının güçlü bilançoları, piyasanın daha az volatil hale gelmesine neden olmuş ve CDS'lerin dip seviyelerine ulaşmasını sağlamıştır.
Sonuç olarak, kredi temerrüt swaplarının (CDS) son beş yılda yaşadığı önemli düşüş, piyasa katılımcıları arasında dikkat çeken bir hale gelmiş durumda. Ekonomik toparlanma süreci, faiz oranlarının kontrol altında tutulması, finansal istikrar, jeopolitik risklerin azalması ve pazar konsolidasyonları gibi etmenler, CDS fiyatlarının neden bu kadar düştüğünü açıklar niteliktedir. Ancak, bu seviyelerin sürdürülebilirliği hakkında soru işaretleri de bulunmaktadır. Gelecek dönemlerde, piyasalarda herhangi bir olumsuz gelişme yaşanması durumunda CDS fiyatlarının yeniden yükselip yükselemeyeceği merak konusu olmaya devam edecektir. Yatırımcılar, gelişmeleri yakından takip etmeli ve piyasa dinamiklerine göre stratejilerini güncelleyerek bu değişimlere hazırlıklı olmalıdırlar.